30 Mart 2010 Salı

kimine göre....

kimisi için hayat bir tekerrürden ibaret....
kimine göre ise bir hallaç pamuğu....

sen, ben hepimşz aslında hayatın bir savaş olduğunu düşünüyoruz...

kimine göre bugün de geçti...
kimisi ise günü kurtarmanın peşinde....

tüm bu telaşın içinde; sen, ben ve digerleri ne kadar unuttuk yaşamayı?
'Eyvah yağmur var yarın!' demek yerine yağmurda sırılsıklam olmayı kim göze aldı?
Herkes, hepimiz bir koşturma içindeyiz...kendimizi kaybetmek üzereyiz....

artık nedendir hiç anlam veremedim, şiirler moda olduğu için arkadaşlar arasında paylaşılıyor ..!!.. oysa ki aşk,arkadaşlık,dostluk,vatanseverlik,milliyetçilik hatta bencillik bile şiir demekti eskiden..
'eskiden' demek nasıl dokunuyor bir bilsen...insan nedense hep aynı kalsın istiyor bazı duygular,seslendirmeler ve hissaytlar...Ama zaman ....Ahh başımın belası zaman ... geçiyor işte ve değişiyor herkes,her şey....Aslında zamana da çok sövmemek lazım keza dün konuştuğum arkadaşım,insanım bugün farklı biri olabiliyor...

İçimdekiler çok...Hala bilgisayarımda bir Ç harfi yazarken bile aklım başka yerde. Sevgilimin hayatımı bırakışının üzerinden çok geçmeden soyadında ç harfi bulunan biriyle olmasını bilmek... onu aramak google veya facebookta ve senden güzel olma ihtimalini düşünmeden canı acımak...

herneyse...duygusal bir akşamdı işte....
okuduğunuz ve benımle paylaştığınız için teşekkür ederim hepinize...

27 Mart 2010 Cumartesi

Yokluğunda Bir Özlem Aniden Gelen Ve Acıtan....


Bugün 27 Mart2010....
Tüm gün aklımdaydın...Uyandım seninle aniden...Anlam veremedim bir türlü.Seni düşünmeyi geciktirdim durdum gün boyu,ta ki saatler gece olana dek.Bie de şarkılar gelince üst üste, acıtan bazı şeyleri farketmeye başladım....
Artık kimse seni sormuyor biliyor musun sevgilim?.... Eskiden hiç olmazsa; ' arıyor mu seni hiç?' yada 'konuştunuz mu bir daha?' sorarlardı...
Hiçbir 22 Ağustos eskisi gibi değil artık...Ya da hiçbir 22 haziran....
En çok hastayken yogunda olsan yanı başımda olmadı özledim...Bir de her telefonu 'aşkım' diyerek açışını...

Bayılana kadar güldüğümüz, sabahlara kadar dertleşmelerimiz....
Kadıköy'de bir cafede otururken, hiç tanımadığımız bir kadının yanımıza gelip ikimizinde omuzuna dokunup 'çok tatlısınız maşallah size' demesi....

Bak yine tutamadım acemi gözyaşlarımı...Adını duyunca intihara eğilimleri artıyor ve dayanamayıp atıyorlar kendilerini yorgun gözlerimden....


Sevgilim....Bugün seni aniden özledim..Yalan değil çok sene geçti, bir çok yabancı ve bilmediğimiz anılar geçti,ne sen benimkilerden haberliydin ne de ben seninkilerden...Keza bu hala kıskançlıkla kıvranmama sebep oluyor...


Neyse sevgilim...sen kazandın ve dedim ki ben;istemeden, mecburen, ayaklarımı sürüye sürüye, YOLCU YOLUNDA GEREK...Ve gittim bunu istedin...Seni sevdim ve her zamanki gibi sen nasıl mutlu olacaksan öyle yaptım.....


Umarım şu an beni hissediyorsundur.....Umarım....

1 Mart 2010 Pazartesi

Atilla İlhan 'elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek....'dediğinden beri dertteyim...ya ben sevince tutamazsam yıldızları? yada yıldızlara tutunacak kadar aşık değilsem??
Çok usandım...Çok terledim...Çok emek sarfettim..Ama beceremedim onun gibi aşık olmayı...yada becerdim sandım ama yanıldım...

Çok çok çok aşık oldum....çok kelimesinin ötesinde; acı çektim....aşkın ne kadar yaraladığını bilmeksizin atladım aşka ....yaralandım...bir tek ben değilim tabii ki aşk acısı çeken...Haşa...
Herkesin bir aşk derdi vardır elbet...benim aşk hikayem sizinki kadar acı, biraz can yakıcı ve biraz saçma...her aşk hikayesinde fındık kabuğunu doldurmayan bir durum vardır...benım aşk hikayemde de var bu....bir hiç uğruna bitmiş büyük bir aşktır bu...yada ben oyle sanmaktayım...kımbılır...benım dusundugumle askımı yasadıgım adamı dusuncelerı bır olmayablır...ve tabıı kı de olmayacaktır...eger aynı fıkırde olsak hala beraber olurduk zaten...

Benım yasadıgım sudur;ask acıtır....cok acıtır...kımseye acınızı anlatacak kelıme bulamazsınız...bırı gelır !ıyı oldu hayırlı bırı degıldı' der ona kızarsınız....ama o gıtmıstır onun hayırlı deyıp dememesını takmazsınız acınız buyuktur...asık oldugunuz sevdıgınız ınsan gıtmıstır....

Artık her gun senı koklayamayacağım ve senın güzel tenine dokunamayacağım sevgilim ....çünkü sen gittin....

bu bana yetmedi saadece sana dair bir yazı yazıcam ilerleyen günlerde....

Canımı o kadar yaktın ki...Sanki sana ciltlerce yazsam da olmıycak gibi...
Ama yazıcam aşkım bekle....
.....................

Benden İki Tane Olabilir Mi Acaba?


Son bir haftadır yaşadığım oldukça garip bir olayı paylaşıcam bugün sizinle....


Bugünde dahil olmak üzere son yedi gündür, birkaç arkadaşım bana beni bir yerlerde gördüklerini söyledi.Bir arkadaşım beni Bağdat Caddesi'nde gördüğünü söylüyor.Başka bir arkadaşım Mecidiköy'de gördüğünü ve diğer iki arkadaşım da beni Kadıköy'de gördüğünü iddia ediyor.Onlara 'ben değildim' dedim de inanmakta zorlanıyorlar. Tepkileri çok ilginç;'ama sendin o eminim.', ' aynı sendi hatta selam verecektim ama arabayla duramadım,trafikte.', ' beni görüp neden selam vermitorsun,küs müyüz?'... Anlamakta güçlük çekiyorum. Ben evden çıkmadığım halde bir çok yerde nasıl olabiliyorum? Ayrıca hiçbir arkadaşım bana inanmıyor,ortalıkta bana bu kadar benzeyen kaç dişi var??? ' Emin misiniz ?' diye sorduğumda hep aynı cevap;'boyunuza kadar aynıydı.Biraz uzun olsa ne kadar benziyor diyeceğim ama aynı sendi yahu....'


Şimdi sorular...

Dışarda kaç tane Lady Mary var???

Her yerde bana gerçekten benzeyen birileri mi var?

Bu kırılma noktası ışığında kuantum fiziği ile ilgili bir yanılgı mı?

Dedikleri gibi herkes çift mi yaratılmıştır??Ne tesadüftür ki benim çiftim Türkiye'de üstüne üstlük İstanbul'da bu da yetmezmiş gibi benim sıkça gittiğim yerlerde????

En son ihtimal ama neden olmasın; bir tek yumurta ikizim var????


Hadi çık çıkabilirsen işin içinden....

Aklım almıyor cidden...Biri açıklasın....